Total Comments 2362 | Start A New Comment
Post Info Comment
Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 21, 2007
Views: 1363
ÝTÝRAF.. ÝTÝRAF.. ÝTÝRAF

Ýtiraftýr. Ýthaf olunur.

jewwatch.com/jew-lea ders-folder.html
Sebatay Kabbalist Yahudi Kemal özün ve heykellerinin yýkýlma zamaný elbet çok yakýndýr, Emin bey yine de elinden geleni yapsýn tabii ki; bu onun vazifesi zaten. 'Sevgili okuyucularým' diye baþladýðý yazýlarýnda, okuyucunun yüzüne baka baka ürcûfe, iftirâ, ona buna çamur atmak ve derin devlete en büyük hizmeti vermek... Bu onun ve onun gibi þerefsizlerin vazifesi...
Haklar, hürriyetler kýsýtlanmalý ve söndürülmeli bu alevler...

Biz bu vataný, devleti, milleti sokakta bulmadýk... Nereden çýktý þu yeþil sermayeli gerici sanayi?..Bu adamlar bilmiyorlar mý ki, sermaye bizimdir, vatan bizim, devlet bizim...

Republicos en grando danjeros... sos... sos... sos...

O sublimo Meþiyah vienos imdadimos...

Kapanicos... Charakachoz... Yakob Kerides... sos... sos... sos...

Agressivo Sarranicos tuera laicitos... sos... soss... soss...

Ah Þabtay imdadimos yetiþimiosss...

Reaksiyoneros tueros mostra republicosss... sos... soss... sos...

Bunlarýn hepsi doðru............

Kaynaklar:(1) Teklif Dergisi, Sayý: 6(2) Atatürk'ten Düþünceler, Derleyen: Prof. Enver Ziya Koral(3) Prof. Afet Ýnan, Medenî Bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün Elyazýlarý(4) A.g.e.(5) A.g.e.(6) Tarih, c. 2, Orta Zamanlar, Devlet Matbaasý, Ýst., 1931(7) A.g.e.( A.g.e.(9) A.g.e.(10) A.g.e.(11) A.g.e. (12) A.g.e.(13) A.g.e.(14) Prof. Afet Ýnan, Medenî Bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün Elyazýlarý(15) A.g.e.(16) Prof. Ýlhan Arsel, Teotratik Devlet Anlayýþýndan, Laik Devlet Anlayýþýna(17) Hürriyet Gazetesi, Atatürk'ün Gönlündeki Kadýn, 8 Mayýs 1988(1 Kemal Arýburnu, Atatürk'ten Anekdotlar-Anýlar(19) Ýlkokul 5. sýnýf, Din Kültürü ve Ahlak Dersi, sf. 85(20) Tarih, c. 2, Orta Zamanlar, Devlet Matbaasý, Ýst. 1931(21) Dr. Rýza Nur, Hayat ve Hatýratým, c. 4, sf. 1517

Bu kaynaklarý okuyun hepsi doðrudur.

Segor (Kapali), Altin (gold, -paz, Zahavi), Shushan (Susen, Süsen, Susan, Süsan, Rosen), Kristal (Gavis), -is (fried-), Tanrikulu (Gottesdiener, Ovadia), Us-lu (bilge, Kluger, Chacham, Navon), Içli (Lapid), Mese (Eich, Eichler, Alonz, yüce, bayar), tamar (damar), babür (kaplan), kut (iyi, zengin), kutlu (ugurlu), zeren (zeki, akilli, eke, bilgili, uslu), yalkin (ince), yalvaç (Tanri elçisi); tekin (biricik, tek), varol (yasa), kunt (sert), tokay (dolunay), ger- (gök-), gökçe (güzel, sevimli, melih), sevin (cos, gönen, mutlu ol), erk (güçlü), esen (güçlü, saglikli, saglam), ülgen (metin, ulu, yüce), Hard (Hart, güç, zor; kati, sert), Nesrin (Negrin), Moises (Muazzez), Ami (ülkem), par (boga), tsipor (kus), gamal (deve), dag (balik), sus (at), namer (kaplan), zev (kurt), tolat (kurtçuk), ayin (göz), ozen (ear), panim (yüz), rosh (bas), iktisat (kalkala), av (baba), sayar (artist), Ash+er, Bin+ya+min (Yakubun ogullari), get (edin, -al), Pekar (baker), Farbe (renk), Sandler (Schuster, Çizmeci, Postalci), Okin (Kon-mak), Ruby (Roth, Ruben, Kizil veya Yakut), Ish-Shalom (Man of Peace), Kutay (ipek kumas), Chiram (Yüce, ulu), Terzi + Terzioglu (Schneider, Kravitz, Chayat), Ilker (Shneur, Shneior, Bechor), Artzi (kara-, -yurt, Toprak), Bahar (Herbst, Stavi, Güz), Bülbül (Zamir, Nachtigall) , Güneyman (Benyamin), Nadav (Veren), Avunduk (Nahmias), Dogulu (Mizrahi), Timur (demir), Zuker (Seker), Fevzi (Viktor, Zafer), Nejat (Necati, Güvenli), Tarik (yol,is), Lev (Gönül, Kalp, Fuat), Levi (Gönüllü, Gönülden), Kol (Tüm, bütün), Tüfekçiman (Silahtar), Zadok (Adalet), partzufim = faces (yüzler), Sefirot (yay-mak), Keter (taç), Adam kadmon (ilker), Tikkun (onar), Tzimzum (kap-mak), Gar (Mora, ikamet etmek), Dal (fakir), Yasar (Dogru), Mar (aci), Semih-a (kati, sert, yorgan), Kar (soguk), tok (sevea, ladino: arto), Güç (ladino:dura), Bas (Rosh), Dis (Sen), Arya (Leib, lion), Ze'ev (Volf, wolf), Dov (Ber, bear), Devorah (ARI, bee), Tzipporah (Feiga, bird, KUS), Grease (yag), Kesten (Ceviz), ebru (kas), Ender (Elder), Durata (Doreta, Dorothy), Hasan (Hassan), Liba (Sevimli), Gold (altin), Golden (Sari), Breina (brown, KAHVE-RENGI), Charna (black,KARA,SIYAH) Gella (SARI, yellow, blond), Gruna (YESIL, green), Roza (red, KIZIL), Weiss (Beyaz), Gross (büyük-, koca-), Rosen (Gülden), Malka (Belkis, Türkan), Berrin (soylu), Bülent ile Baran’in yüce, ulu ve yüksek anlamlari vardir. Baydar (Zengin), baysal (baris), barlas (savasçi), aker (dürüst), verda (gül), Yissakhar (Kinay, Ber)

Bunlarýn hepsi doðru............ bu kelime turemeleri sebtay yahudi turemeleri aynen..




AMA ASIL NET OLANDA AÞAÐIDADIR. BUKADAR..

SEBATAY YAHUDÝ TC ÝYE SEBATAY ÝYENÝN SEBATAY REÝSÝYYELER.


1-Ataturk, Mustafa Kemal, Atalarý M.S 70 de Romalý komutan Titusun kölesi olan yahudidir.1492 de ispanyadan kaçarak Osmanlýya sýgýnmýþ Ýspanyol Sefaret Yahudisidir. 1648 ortaya çýkan sahte yahudi mesih Sebatay Sevinin soyundan geldiðini, torunu olduðunu, sebataist yahudi olduðunu kendisi beyan etmiþtir. Asl ibrani siyonist olup, (Hertzl, Theodore)’nin izinden gitmiþtir, devamýdýr. Aslýný sakladý. Türk Milletini aldattý. Türkleri yahudi kölesi kýldý. 1.500.000 Müslüman Türk Katletti. Sebatay Cumhuriyetini kurdu. Ölümü defni ve mezarý Yahudi geleneklerine göredir. Aslý halen saklanmaya devam edilmektedir.
2- M.Ýsmet inönü, Atalarý Ermeni Kralý Büyük Tigranýn Filistinden getirdiði Yahudi köledir. Tarihe van yahudisi olarak geçmiþtir. Van Yahudileri olarak bilinirler. Asl ibrani yahudi siyonistir. (Hertzl, Theodore)’nin izinden gitmiþtir, Aslýný sakladý. Türk Milletini aldattý. Türkleri yahudi kölesi kýldý. 1.500.000 Müslüman Türk Katlinin ortaðýdýr. Ölümü defni ve mezarý Yahudi geleneklerine göredir. Nerden nasýl geldiði belli olmasýna raðmen bilgi verilmez . Aslý halen saklanmaya devam edilmektedir.
3-Celal bayar, karahim yahudisidir. (türk hazar, karay musevisi)
4-Cemal gürsel, Van yahudisidir. Asl ibrani olup,Atasý Ermeni Kralý Büyük Tigranýn Filistinden getirdiði Yahudi köledir. Aslýný sakladý. Türk Milletini aldattý. Ölümü defni ve mezarý Yahudi geleneklerine göredir.
5-Cevdet sunay, Atalarý M.S 70 de Romalý komutan Titusun kölesi olan yahudidir.1492 de ispanyadan kaçarak Osmanlýya sýgýnmýþ Ýspanyol Sefaret Yahudisidir. 1665 Sebatay Sevinin kurduðu mezhep, sebataist yahudidir. Asl ibrani siyonist olup, (Hertzl, Theodore)’nin izinden gitmiþtir, devamýdýr. Aslýný saklamýþtýr. Türk Milletini aldatmýþtýr. Türkleri yahudi kölesi kýlmýþtýr. Ölümü defni ve mezarý Yahudi geleneklerine göredir.
6-Fahri korutürk, Atalarý M.S 70 de Romalý komutan Titusun kölesi olan yahudidir.1492 de ispanyadan kaçarak Osmanlýya sýgýnmýþ Ýspanyol Sefaret Yahudisidir. 1665 Sebatay Sevinin kurduðu mezhep, sebataist yahudidir. Asl ibrani siyonist olup, (Hertzl, Theodore)’nin izinden gitmiþtir, devamýdýr. Aslýný sakladý. Türk Milletini aldattý. Türkleri yahudi kölesi kýldý. Ölümü defni ve mezarý Yahudi geleneklerine göredir.
7-Kenan evren, kendisi sebataist kabbalist yahudidir. Asl ibrani olup,atasý, Romalý komutan Titusun kölesi olan yahudidir. Aslýný saklamýþtýr. Türk Milletini aldatmýþtýr. Türkleri yahudi kölesi kýlma devamýný saðladý Sebataist Yahudi kýzý Emel Sayýnla kaçamak yaptý Mit raporlarýnda yer aldý.
8-Turgut ÖZAL Kendisi Müslüman Türktür. Sebataist Yahudiler tarafýndan katledilmiþtir.
9-Süleyman demirel, Kendisi sebataist kabbalist yahudidir.33.derecede mason maþasýdýr.Yalancýdýr sahtekardýr. Telmudun ve Sebatay Sevinin emirlerini harfi harfine yerine getirmiþtir. Dünyada bunun üzerine sahtekar aranmaktadýr.Kendisinin yerini dolduracak kiþinin bulunmasý üzerine susacaðýný beyan etmiþtir.
10- Ahmet Necdet sezer, Atalarý M.S 70 de Romalý komutan Titusun kölesi olan yahudidir.1492 de ispanyadan gelen Sefaret Yahudisidir. Kökü1648 de ortaya çýkan sebataist yahudi mezhebi yahudisidir. Asl ibrani olup, siyonist yahudidir. Aslýný saklamýþtýr. Saklamayada devam etmektedir. Ukraynadan dedeleri gelmiþtir. Bir adýda ukrayna yahudisidir. Türk Milletini aldatmýþtýr. Türkleri yahudi kölesi kýlmýþtýr. Bu görevine devam etmektedir.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 20, 2007
Views: 1358
Hani cevaplar?

Bana aptal diyorsun; ama tüm iddialarýnýza cevap verdim, tüm iddialarýnýzý çürüttüm. Biriniz bile cevap yazamadý bunlara karþý. Sen çok zeki isen otur da cevap yaz. Adam gibi tartýþalým diyoruz, onu da sizin yüzünüzden yapamýyoruz. Bilginiz yok ki tartýþalým. Varsa yoksa kopyala yapýþtýr. Onlar da Rýza Nur gayinden, güvenmediðinizi söylediðiniz Yahudilerin yazdýðý kitaplardan. Eminim bahsi geçen kitaplarý duymamýþ, oturup da araþtýrmamýþsýnýzdýr bile. Mesela cundullah sitesindeki Masondur linkinde Abel Adam'ýn, "The Book At M. Kemal" kitabýndan bahsediliyor. Gir bakalým google'a, öyle bir kitap bulabilecek misin? Zaten "The Book at M. Kemal" þeklinde bir kalýp yok Ýngilizce'de. "M. Kemal'de Kitap" gibi bir cümle bu. Daha bunu bile bilmeden inanýyorsunuz bu sitelere. Resmen bir tarafýndan uydurmuþ Kaplan ve tayfasý. Hadi, buna da bir cevap ver bakalým. Her haliniz rezil gerçekten.


Posted By: Metehan

Posted On: Jul 20, 2007
Views: 1351
Elkazad vatansever isimli sahislara

Sizler sap yiyip saman sican adamlarsiniz,kabak gibi konusan kafasiz aptallarin tekisiniz bunlar hakaret degil iltifattir.

ADD türkiye genel baskani emekli orgeneral sener eruygur hizli atatürkcüler Türkan saylan nur serter birer yahudidir.demek ki neymis bir yahudiye diger bir yahudi sahip cikarmis.


Sap yiyip saman sican lara duyurulur.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 20, 2007
Views: 1370
Atatürk'ün komünizme bakýþý

"Efendiler, iki türlü önlem alýnabilirdi. Birisi doðrudan doðruya komünizm diyenin kafasýný kýrmak; diðeri Rusya'dan gelen her adamý derhal denizden gelmiþ ise vapurdan çýkarmamak, karadan gelmiþ ise, sýnýrýn dýþýna atmak gibi zorlayýcý, þiddetli, kýrýcý önlem kullanmak... Bu önlemleri almak, iki noktadan yararsýz görülmüþtür. Birincisi, iyi iliþkilerde bulunmayý gerekli saydýðýnýz Rusya Cumhuriyeti tümüyle komünisttir. Eðer böyle zorlayýcý önlem uygularsak, o halde kayýtsýz koþulsuz Ruslar'la iliþkide bulunmamak gerekir. Oysa biz, birçok siyasal düþünce ile birçok neden ve etkenden dolayý Ruslar'la temas ve iliþkide bulunmak ve görüþmek istedik ve istiyoruz ve isteyeceðiz. O halde uygulayacaðýmýz önlemlerde dostluðunu istediðimiz bir ulusun, bir hükümetin ilkelerini tahkir etmemek zorundayýz. Ýþte bunun içindir ki zorlayýcý önlem kullanmak istemedik. Ýkinci bir noktadan da zorlayýcý önlem kullanmayý yararlý görmedik: Bildiðiniz gibi bu düþünce akýmlarýna karþý, düþünceye dayanmayan kuvvetle karþýlýk vermek, o akýmý yok etmedikten baþka, herhangi bir kiþiyle, herhangi bir insanla konuþulduðu zaman onun herhangi bir kiþiyle, herhangi bir düþüncesini kuvvet zoru ile reddederseniz, o ýsrar eder. Israr ettikçe kendi kendini aldatmakta daha çok ileri gidebilir. Bunda dolayý, düþünce akýmlarý cebir ve þiddet ve kuvvetle reddedilmez. Tersine takviye edilir. Buna karþý en etkili çare, düþünce akýmýna karþý düþünceyi oluþturmak, düþünceye düþünce ile karþýlýk vermektir. Bundan dolayý, komünizmin memleket için, milletimiz için, dinimiz için, kabul edilmez olduðunu anlatmak, yani kamuoyunu aydýnlatmak en yararlý çare görülmüþtür..."

Kaynak: TBMM Gizli Celse Zabýtlarý, Devre: I, Ýçtima I, Tarih: 22.1.1921.i, 31, C: 3. Sayfa 334...

Bahsettiðin yazýþmalar mevcuttur, bunlarý inkar etmem. Ama bunlarýn yanýnda, Atatürk'ün komünizme bakýþýný gösteren, bunun gibi belgeler de vardýr. Atatürk'ün komünist Rusya ile yakýnlaþmasý, çýkar amaçlýdýr. Bu sayede, Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda komünistlerin desteðini alabilmiþizdir. Ancak iþin diðer bir tarafý da, Rusya'nýn komünizme geçmeyeceðimizi biliyor olmasýdýr. Buna raðmen, sýrf antiemperyalist çizgimizi sürdürdüðümüz için desteklerini devam ettirmiþlerdir. Bu konuda daha geniþ bilgi için Doðan Avcýoðlu - Milli Kurtuluþ Tarihi 2. cildine bakabilirsin. Çok daha farklý kanýtlar bulacaksýn orada.

Rýza Nur safsatalarýnýza da yanýt vermeyeceðim artýk. Erkeklerden hoþlandýðýný itiraf eden, Atatürk'ün ilkelerinin ve inkýlablarýnýn kendi eseri olduðunu, halifeliði kendisinin kaldýrdýðýný, Kurtuluþ Savaþý'nýn en önemli kahramanýnýn kendisi olduðunu iddia eden ve bunlarýn yanýnda, kendisinin hasta olduðunu da itiraf eden birinin sözlerini daha fazla kaale alýp cevaplandýramam. Ýddialarýnýzýn hepsini tek tek ispatladým. Ama eminim ki yazdýklarýmý okumadýnýz bile. Önce okuyun þunlarý, sonra cevap verin de adam gibi tartýþalým. Karý gibi cevaplandýrmadan kaçýp duruyorsunuz. Ayrýca, býrakýn Atatürk'e ve Türklere hakaret etmeyi, bayraðýmýza bile hakaretler eden Kaplan piçinin iddialarýný getirmeyin önümüze. Bu adamý kaale aldýðýnýz sürece, Müslüman Türk söyleminizin de bir anlamý kalmýyor. Türkiye'de söylemlerini dile getirmekten korktuðu için Almanya'ya sýðýnan adamlardan sittinsene fayda gelmez. Ayný þey Gülen için de geçerli. Güya hastalýðý yüzünden gelemiyormuþ Türkiye'ye. ABD'nin kucaðý iyi geldi de ondan gelmiyor. Buradan borumu istediðim gibi öttürebiliyorum (ABD'nin borusunu yani) diyemiyor da, ben hasta ve yaþlý bir adamým edebiyatý yapýyor. Adam gibi tartýþacaksanýz varým; yok, ben karý gibi kaçarým, ayný þeyleri temcit pilavý gibi önünüze sunarým diyorsanýz da ona göre cevaplarým bundan sonra.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 20, 2007
Views: 1619
Erbakan'ýn Yahudi sevdasý

Erdoðan'ýn, Gül'ün, Arýnç'ýn Yahudiliði konusundan sonra bir de Erbakan'ýn Yahudiliði konusuna geçelim. Bilmem biliyor musunuz; Erbakan ile Yahudi asýllý olan Üzeyir Garih arasýnda yakýn iliþkiler bulunuyordu. Üzeyir Garih, babasýnýn ölümüne kadar Erbakan'ýn asistaný olmuþtur. Yahudi düþmaný gözüken Erbakan, nasýl oluyor da yanýnda bir Yahudi çalýþtýrýyordu? Peki Üzeyir Garih'e araba kullanmasýný kim öðretmiþti? Tahmin edebileceðiniz gibi, o da Erbakan'dýr. Erbakan, Üzeyir Garih'i iyi bir eðitimden geçirmiþtir sanki... Gelelim Erbakan'ýn oðlu Fatih Erbakan'ýn düðününe. 2003 yýlýnda Molu Mücevherat'ýn sahibi Ýlhan Molu'nun Kýzý Beyza Molu ile evlenen Fatih Erbakan'ýn düðün organizasyonunu Da-Vet (http://www.da-vet.com/index.html) adlý þirketin yaptýðýný biliyor musunuz? Da-Vet, Yahudi çocuklarýnýn Bar-Mitzva törenlerinin organizasyonlarýný da yapan Yahudi asýllý bir þirkettir. Peki Fatih Erbakan'ýn nikah þahitliðini yapan Prof. Bedri Karafakioðlu'nun Mason olduðunu biliyor muydunuz? Fatih Erbakan'ýn eþinin babasý Ýlhan Molu'nun þirketi Molu Mücevherat da Ýsrailli özel müþterilere sahip biri. Yani o da Yahudilerle çalýþýyor. Yoksa Yahudiler arasý evlilik mi gerçekleþtirmiþler.

Bakýn, araþtýrýnca ne kadar ilginç bilgiler ortaya çýkýyor. Görünüþte Yahudi düþmaný olan Erbakan, aslýnda Yahudilerle sýký iliþkiler kuruyormuþ. Erbakan, Yahudilerle sýký iliþkilere sahip biri, onun öðrencileri Erdoðan, Gül ve Arýnç da Yahudi asýllýlarla çalýþmaya özen gösteriyor. Yahudi iþ adamý Sami Ofer ve Erdoðan'ýn gizli aþkýný unutmadýk hala. Ufak bir soru daha: Erbakan, F-16'larý yenileme anlaþmasýný hangi ülke ile yapmýþtýr? Küçük bir ipucu: Cevap "Ý" ile baþlýyor. Peki Erbakan, Avrupa düþmaný gözükmesine raðmen, partisi kapatýlýnca nereye baþvurmuþtur? Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesine! Ýþte bu kadar yalancý, bu kadar iki yüzlü biridir Erbakan. Görünüþte Yahudi düþmaný olan; ama içlerinde Yahudi sevdalýsý olan adamlarýn izinden gidiyorsunuz.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 20, 2007
Views: 1724
Her þey sýrayla

Aþaðýda yazdýklarýma cevap veremedin, deðil mi? Hemen konu saptýrmaya çalýþýyorsun. Önce yazdýklarýma cevap ver de sonra diðer konulara geçeriz. Merak etme, her mesajýna cevap verebilecek kadar bilgiliyim. Hem de kanýtlarýyla, belgeleriyle çürüteceðim iddialarýný. Ama her þey sýrayla.


Posted By: Türk Milleti Uyanıyor

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1723
Büyük Türk komutan Kazım Karabekir izah ediyor:

yahudi diktatör kafir Mustafa Kemal'in ne mal olduğunu birde büyük Türk komutanı Kazım Karabekir'den dinleyelim..

YAHUDİ DİKTATÖR FİRAVUN MUSTAFA KEMAL'İN KOMÜNİZM HEVESİ

Kazım Karabekir'in "İstiklâl Harbimiz" isimli kitabından bu mevzuda Mustafa Kemal'in Kazım Karabekir'e yazdığı telgrafı ve onun bu telgrafa cevabını aynen iktibas ediyoruz:

-- Şifre Zata Mahsustur!

Amasya: 23/6/1335

15. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir Paşa Hz.

1. (...)

2. (...)

3. Bolşevizmin sureti telakki ve tecellisi dahi müzakere edilerek esasen Kazan, Ornburg, Kırım vesaire gibi ahaliyi islamiye bunu kabul ederek diyanet an'ane gibi işlerle zaten alâkadar olmadığından bunun memleket için bir mahzuru olmayacağı düşünüldü. Yalnız 17 Haziran 1335 ve bilâ numaralı şifre ile mütalâai aliyeleri etrafında düşünülerek hakikaten bolşeviklerin daha müessir bir vaziyete girmeleri halinde bitaraf görünmek azmile itlâf kuvvetlerini memleketimizden uzaklaşmaya icbar ve aksi takdirde vatanımızın bolşevik payı istilasında kalmak tehlikesine sebebiyet vereceklerini iddia etmek ve ona göre icabatı fiiliyesine kalkışmak muvafık olacaktır.

Diğer taraftan ilk teklifin herhangi bir suretle Bolşevikler tarafından yapılmasına intizar etmeyerek derhal o havaliden dahil doğru mütenekkiren gönerilecek bir kaç kıymettar zatın vasıtasile hemen müzakereye girişmek anlaşmak pek muvafık. Bu suretle Bolşeviklerin bizim memleketimizin dahiline kesretle ve kuvvetle girmesine lüzum olmaz. İşbu gaye için zaten bu memleketin kudreti milliyesi hazır olduğu beyanile yalnız şimdilik mütenekkiren mesela bazı murahhaslarının kabulü ve müstakabel vaziyetlerimiz, eslâha, mühimmat ve vesaiti fenniye ve para ve leddelhaca insan vermek gibi işler üzerinde müzakerat yapabilir.

Bu suretle anlaştıkdan sonra kendilerini memleketi terk etmeleri için bir silah makamında kullanmak tasavvuru aileri vechile pek musip olur. En son istila ve vaziyetin Bolşeviklerin kendilerine karşı İngilizler'le beraber muhasım vaziyeti alan Ermeniler hakkında ne düşündüklerinin ve Bolşevizm ve buna müteallik hedefler uğrunda nakdî fedakârlığa ihtiyaç olacağına göre bu maksadı kullanılacak paranız ve vilayete ahiren mürettep tahsisatı mestureden istifade kabil olup olmadığının ittiba buyurulmasını rica ederim. İş bu telegrafnamenin tarihi vusulünün iş'arı da mercudur efendim.

3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal --


-- Mustafa Kemal Paşa'dan 23 Haziran'da aldığım şifrenin 3'üncü maddesi Bolşevikliğe karar verdiklerini ve benim 17 Haziran şifremin bu felaketi kararın önüne aldığını gösteriyor.

Erzurum, 17.06.1335

Zatîdir!

C. 16/6/1335 Gayet müstaceldir. Ve zata mahsustur!

Vaktinden evvel yapılacak bir hareket Birinci Ordu Müfettişliği kıtaat ve devairini ve İstanbul müessesatını ve kıymetli şahsiyetleri mahvedebilir. Bunun için herhangi bir hareket kendiliğimizden değil haricin tazyikiyle olması daha muvafık olur. Ve cihan efkâr-ı umumiyesinde dahi yeniden fena bir mevki tutmuş olmayız. Halen mühim olan husus ihzaratla beraber kıymetli vücutların İstanbul'dan çıkarılması ve bir takım kıtaatın lağvı cihetine gidilmemesidir. Bolşeviklerde yakında temas hasıl olunca maksat ve hedefleri anlaşılacak ve memleketimizi bilcümle itilaf kuvvetlerinin tahliye etmesi yani ne itilaf ve ne de Bolşevikler tarafından bitaraflığımızın ihaline sebebiyet verdirilmesi talebine bize hak verdirecek ve bu suretle bitaraflığımızı ihlal ve hakkımızı tanımayanlara karşı silaha sarılmak meşru olacaktır. Mütalâat ve tasavvuratı acizin berveçhi bala olduğunu arz eylerim!

15. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir --


Dr. Rıza Nur da bu mevzuda şöyle diyor:

...Derken bir gün Heyet-i Vekilet ictima etti. Mustafa Kemal söze başlayıp şunları söyledi: "Arkadaşlar! Biliyorsunuz çok zamandır komünist teşkilatı ile meşgulum, herşeyini yaptık. Mükemmel bir kuvvet olarak Yeşilorduyu vücuda getirdik. Bu memleket ancak, Bolşeviklik ile kurtulur. Artık zamanı gelmiştir. Kararınızı verin. Türkiye'nin Bolşevik ve Komünist olduğunu cihana resmen ilan edeceğim!" dedi...

işte yakın tarih, işte hakikatler, işte Türk düşmanı yahudi diktatör Mustafa Kemal'in ne mal olduğu. hala bu kafirin izini süren aptallar var mıdır acaba?


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1714
Ufak bir düzeltme

Merve Kavakçý'nýn türbanýnýn müzede sergileneceðini yazmýþtým; ancak sergi olacaktý o.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1709
Baþladý küfürler

Ben küfür etmiyorum, senden de bunu beklerdim. Ama tahmin ettiðim gibi, cevap verecek bir þey bulamadýðýn için yine küfüre sarýldýn.

Size sürekli tarih okuyun diye boþuna söylemiyoruz. Tarih bilgin, ilkokul seviyesinde bile deðil. M. Kemal'in etrafý yalakalardan oluþmuyordu. Tersine, çoðu zaman en yakýn arkadaþlarý bile ona muhalefet oldular. Bu muhalefetin en büyük nedeni de, hilafete son vermesidir. Atatürk, son ana kadar Cumhuriyet'e geçileceðini arkadaþlarýna söylememiþtir. Arkadaþlarýndan çoðu Cumhuriyet'e geçildikten sonra haber almýþlardýr, ki bu da biraz geç olmuþtur. Ýsmet Ýnönü de birçok konuda Atatürk'e muhalefet olmuþtur. Örneðin; ekonomi sistemi hakkýndaki görüþleri çok daha farklýydý. Ýsmet Ýnönü tamamen devletçilikten yanayken, M. Kemal'in görüþü, biraz daha liberalizme yakýndý. Tabii bu görüþ, bugünkü liberalizmden çok daha farklýydý. Bugünkü gibi sermayenin yabancýlarýn elinde bulunmasýný deðil, yerel sermayenin güçlenmesini; zengin, yani burjuva diye tabir edebileceðimiz kesimin artmasýný ve bunlarýn da þirketler, fabrikalar kurmasýný istiyordu. Ancak o dönemin þartlarý itibariyle, zengin kesimin oluþmasý zor olacaðý için, o da devletçiliði destekledi. Yani yabancýlarýn güçlenmesini deðil, Türklerin güçlenmesini isteyen biriydi. Yahudi vs. olsaydý bunu istemezdi, deðil mi? Nereden nereye geldik; ama Atatürk'ün yaptýklarý, karakterini ve yaþamýný anlatýr bize. Onu anlamak/tanýmak için, hayatýný okumak gerekiyor. Tabii gözlerle okumak ve bir de beyine sahip olmak lazým doðrularý görebilmek için. Sizin durumunuz farklý olduðu için, anlayamamanýz doðaldýr.

Atatürk'e diktatör demediler, evet; çünkü diktatör deðildi. Atatürk'ün açýklamalarý da kendisinin diktatör olmadýðý yönündeydi ve halk da her zaman bunu pekiþtirdi davranýþlarýyla. Herkes, sevdiði insan öldü diye aðladý, göz yaþý döktü. Sizler gibi, örümcek beyinlilerin kaynaksýz iddialarýyla kirlenmemiþ, saf, temiz insanlardý onlar.

Gelelim Ýstiklal Mahkemeleri meselesine. Bu konuda sizin tayfadan hep farklý farklý rakamlar geliyor nedense: Kimi 30.000, kimi on binlerce, kimi 120.000, kimi yüz binlerin çok üstünde, kimi de 500.000 gibi rakamlar söylüyor. 30.000'den 1.5 milyona geldik demek ki. Ancak bunlar bir araþtýrmanýn sonucu deðil, kendi uydurduklarý (Uyduðunuz) rakamlar. 1996'nýn Kasým ayýnda Kanal 6'da yayýnlanan Ceviz Kabuðu programýnda, konuk yazara þöyle bir soru yöneltilmiþtir: "Siz, Ýstiklal Mahkemeleri kararýyla, 120.000 kiþinin asýldýðýný yazdýnýz. Bunu nereden çýkardýnýz?" Söz konusu yazarýn cevabý: "Toplumun kuþkularýna, rivayetlere dayanarak yazdým." Peki kimdir bu söz konusu yazar? Rýza Nur'un kitabýnýn 2. baskýsýnýn hazýrlanmasýna yardýmcý olan ve önsözünü yazan kiþi. Yani, Abdurrahman Dilipak. Dilipak, kendi aðzýyla söylemiþ iddialarýnýn kanýtlarýnýn olmadýðýný. Dilipak bile rivayetlere dayanarak 120.000 diyorken, 1.5 milyon da nereden çýktý þimdi? Peki bu konuda ciddi bir araþtýrma yapýlmadý mý? Tabii ki bizler sizin gibi rivayetlerle, rüyalarla kaynak üretmediðimiz için, Prof. Dr. Ergun Aybars tarafýndan bu araþtýrma yapýlmýþtýr. Araþtýrmanýn sonucu çarpýcý. Çünkü verilen rakamlarýn yanýna bile yaklaþmýyor. Ergun Aybars'ýn belgeleriyle hazýrlanmýþ Uður Mumcu'nun yazýsýndan alýntýlar:

"...Aybars'ýn belgelere dayanarak verdiði listeye göre 1920 - 1922 yýllarý arasýnda 59 bin 164 sanýk birinci dönem Ýstiklal Mahkemeleri'nde yargýlanmýþ, bu 59 bin 164 sanýktan 11 bin 744 sanýk aklanmýþ, 41 bin 768 sanýk çeþitli hapis cezalarýna çarptýrýlmýþtýr. 1920 yýlý Ocak ayýndan 1922 yýlý Temmuz ayýna kadar geçen sürede, çeþitli Ýstiklal Mehkemeleri'nce verilen idam kararlarý 1054'tür.

Çeþitli Ýstiklal Mahkemeleri'nce verilen ve uygulanmayan idam cezasý sayýsý da 2.827'dir. Bu cezalar genellikle asker kaçaklarý için verilen ve uygulanmayan kararlardýr. Ýstiklal Mahkemeleri tarafýndan görülen davalar arasýnda "casusluk, asker kaçakçýlýðý, vatana ihanet, komünistlik, düþmanla iþbirliði, ayaklanma" gibi suçlar da bulunmaktadýr.

Ankara Ýstikla Mahkemesi tarafýndan haklarýnda ölüm cezasý verilenlerin 28'i Rum ve Ermeni asýllýdýr. Konya Ýstiklal Mahkemesi, dört eþkýya, beþ asker kaçaðý, iki casus olmak üzere 12 kiþinin idamýna karar verdi.

Konya Ýstiklal Mahkemesi, ayaklanmaya karýþtýklarý gerekçesi ile 33 kiþi hakkýnda idam kararý verdi. Samsun Ýstiklal Mahkemesi Rum-Pontus ayaklanmasý nedeniyle 485 kiþiyi ölüm cezasý ile cezalandýrdý. Yozgat Ýstiklal Mahkemesi 56 kiþi hakkýnda ölüm cezasý verdi. Birinci dönem Ýstiklal Mahkemeleri - Ankara Ýstiklal Mahkemesi dýþýndakiler - 1921 yýlý Þubat ayýnda kaldýrýldý. Ýkinci dönem Ýstiklal Mahkemeleri, asker kaçaklarýnýn çoðalmasý ve kaçak sayýsýnýn 39 bin 809'a ulaþmasý üzerine yeniden kurulup 1921 yýlý Aðustos ayýnda göreve baþladýlar.

1925 yýlýndaki "Þeyh Sait Ayaklanmasý" sanýklarýný yargýlayan "Þark Ýstiklal Mahkemesi" 48 kiþi hakkýnda idam cezasý verdi. Bu cezalardan 47'si infaz edildi. Þeyh Sait Ayaklanmasý'ndan sonra süren ayaklanmalar nedeniyle, ayný mahkeme, 207 kiþi hakkýnda daha idam kararý verdi. Bu kararlar infaz edildi. Mahkeme 213 iþi hakkýnda da "gýyabi idam" kararý verdi, 2 bin 779 kiþi de aklandý.

Atatürk'e karþý düzenlenmek istenen "Ýzmir suikastý" nedeniyle Ankara Ýstiklal Mahkemesi, Ýzmir'de 13, Ankara'da da "Ýttihatçýlar Davasý" sonunda 4 kiþiyi ölüm cezasýna çarptýrdý. Ankara Ýstiklal Mahkemesi, soygunculuk, cinayet, ayaklanmaya katýlma gibi suç gerekçeleri ile 76 idam kararý verdi."

"...Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda iþbirlikçilik yapanlarýn bir kýsmý 1924 yýlýnda çýkarýlan bir yasa ile baðýþlanmýþ, bir kýsmý da "150'likler" listesine alýnarak sýnýr dýþý edilmiþlerdir. Sýnýr dýþý edilen "150'likler"i baðýþlamak için de 1938 yýlýnda 3527 sayýlý yasa çýkarýlmýþtýr."

Görüldüðü gibi, 1.5 milyondan kat kat düþük bir gerçek söz konusu. Bunlara ek olarak, dönemin nüfusunuyla 1.5 milyon rakamýný karþýlaþtýrdýðýmýzda, söylemlerinizin ne kadar abartýlý olduðunu kendiniz de göreceksiniz. Türkiye'de yapýlan ilk seçimde (1927), Türkiye nüfusu 13.6 milyon olarak hesaplanmýþ. 1923 yýlýndaki nüfusun da 12.5 milyon olduðu tahmin ediliyor. 1923 nüfusunu baz alýp sizin söyleminizin de doðru olduðunu kabul edersek, 14 milyonluk bir nüfusa uðraþýyoruz. Bu da her 9 kiþiden birinin idamý demektir. Böyle bir durum olmuþ olsaydý, neredeyse her aileden 1 kiþi idam edilmiþ olurdu. Bunun da toplumda nasýl bir yara açacaðýný tahmin edebilirsin. Niye sizlerin dýþýnda hiç kimse, böyle bir durumu dile getirmiyor? Bu idam edilenler de dini nedenlerle deðil; hainlik, asker kaçaklýðý, casusluk, komünistlik, düþmanla iþbirliði vs. gibi nedenlerle idam edilmiþler. Dini içerikli olarak, ayaklanmalarý sayabiliriz. Dini kullanarak halký galeyana getiren Þeyh Sait gibi kiþiler, Ýstiklal Mahkemeleri tarafýndan idam edilmiþtir. Yeni kurulan bir rejimi ayakta tutabilmek için Ýstiklal Mahkemeleri gerekliydi. Týpký Ýran'daki 1979 yýlýnda gerçekleþtirilen Ýslam Devrimi sonrasýnda yaþananlar gibi. http://ntvmsnbc.com/news/254860.jpg adresindeki resim, Ýslam Devrimi sonrasý yaþanan idamlardan bir görüntüdür. Rejim deðiþikliði sonucu bunlar normaldir. Çok istediðiniz þeriat düzeni gelse Türkiye'ye, bizim gibi karþý çýkan milyonlarca insan karþýsýnda ne yapacaksýnýz? Aferin diyerek rahat mý býrakacaksýnýz, yoksa rejimin devamý için bizleri idam mý edeceksiniz? Bu kadar kiþiyi idam edemezseniz, zorla baský mý kuracaksýnýz Ýslami kurallara uymamýz için? Cevabýnýzý merak ediyorum.

Bir de tekrar hatýrlatmakta fayda görüyorum: Atatürk'ü koruma kanunu, karþý devrim diye tabir ettiðimiz Demokrat Parti zamanýnda çýkartýlmýþtýr. O çok beðendiðiniz partinin iþidir bu. Sanýrým yaptýklarý birkaç iyi þeyden biri de buydu. Diðerleri de paralarýn üzerine tekrar Atatürk'ün resmini koymak ve resmi dairelerdeki Ýnönü resimlerini kaldýrýp tekrar Atamýzýn resimlerini getirmeleridir. Bunlarý biliyor muydun?

Daha çok bilgi varmýþ isteyene! Verdiðin videoda "herhangi bir" kanýt sunuluyor mu? Hayýr mý? Peki nerenizden uyduruyorsunuz bunlarýn sabetaycý olduklarýný? Nazlý Ilýcak'ý bile koymuþsunuz. O deðil mi zamanýnda Merve Kavakçý'yý zorla meclise sokan (Sonrasýnda da Kavakçý'nýn türbaný müzeye koyuldu sergilenmek için. Hani türban inancýn sembolüydü? Ne iþi var onun müzede? Þovun bir parçasý mý yoksa o örtü?)? O deðil mi zamanýnda Milli Görüþçü olup da, sonradan AKP taraftarý olan ve bu seçimlerde AKP'ye oy vereceðini beyan eden (Aklýma geçen günkü yazý geldi. Hani sabetaycýlar CHP'yi destekliyordu?)? Barýþ Manço'yu bile koymuþsunuz. Barýþ Manço her zaman millete örnek bir insan olmuþtur. Þarkýlarýnda da dini temalara sýk sýk yer verirdi. Hatta bir zamanlar Fethullah Gülen'le de yakýnlaþmalarý oldu. Sizin Gülen, sabetaycýyla nasýl yakýnlaþma içinde oldu peki? Yoksa Hýristiyanlarla ittifak kurabiliriz diyen, Papa'nýn elini öpüp, ona yolladýðý mektupta ona yalakalýklar yapan Gülen de mi sabetaycýydý? Peki Tayyip Erdoðan? O neyin nesidir de Ýstanbul Belediye Baþkaný zamanlarýndan beri ABD'ye gidip Beyaz Saray'da kabul edilmektedir? Yoksa o da mý onlardan? Belki de Nazlý haným o yüzden destek veriyordur AKP'ye. Musa'nýn Çocuklarý demiyorlar mý zaten Erdoðan ve eþi için? Musa'nýn Gülü var bir de. Hani þu Cumhurbaþkaný yapmaya çalýþýp da sonra yapamadýklarý kiþi. O da kitapta Yahudi olarak gösteriliyor. O yüzden mi acaba Cumhurbaþkanlýðýna uygun görüldü AKP tarafýndan. Bir de dindar Cumhurbaþkaný geliyor diyordu Arýnç. Dindar dediði, Yahudi dindarý mý acaba? Yoksa Arýnç da mý onlardan. Çorap söküðü gibi geliyor hepsi. Kubilay'ý bile koymuþsunuz. Ayaklanmayý bastýrmaya çalýþan; ancak sizin gibi radikal örümcek beyinliler tarafýndan katledilip þehit olan Kubilay'ýn ne günahý var? O da mý çoðunluðu ezenler arasýnda? Halbuki ben, ayaklanmayý çýkartan kalleþlerin ayaklarýnýn altýnda ezilip paramparça edildiðini hatýrlýyorum. Bakýn, olaylara farklý gözden bakýnca nasýl da deðiþiyor her þey. Sevdim ben bu iþi. Aaa Latife Haným da çýktý karþýma. Hani þu Atatürk'ü uygunsuz þekilde gördüðü için sürekli isyan ettiðini iddia ettiðiniz; ancak Atatürk'ten ayrýldýktan sonra, geri kalan 50 yýllýk hayatýnda kimseyle evlenmeyen Latife Haným mý sabetayistmiþ? Hani sabetaycýlar birden fazla evlilik yapýyorlardý? Latife Haným istisna mý? Heh, tamam; Atamýz da çýktý... diyordum ki, hayalkýrýklýðýna uðradým: Ona sabetaycý dememiþler! Yanlýþ link vermiþsin veya verdiðin linke bakmamýþsýn. Ülkücülerin kaynaklarýna mý sarýldýnýz þimdi de? Videonun sonunda uluyan kurt çýktý da. Oradan size yem çýkmaz. MHP Atatürk'ü baþbuð olarak görür çünkü. Kaynak sunun bize kardeþim, kaynak. Oradan buradan aldýðýnýz videolar kaynak deðildir.

Hadi bakalým, bu sefer sorularýma cevap verebilecek misin? Esasýnda, daha önce de dediðim gibi, iyi ki varsýnýz. Sizin sayenizde ben de bilgilerimi pekiþtirmiþ oluyorum. Ama lütfedip de düzgün bir cevap yazmýyorsunuz, çok kalbimi kýrýyorsunuz. En sonunda bunlar söylediklerim karþýnda bir þey diyemedikleri için saçmalýyorlar, bir þey diyemiyorlar diyip sizin hakkýnýzda olumsuz þeyler düþüneceðim.

He, unutmadan bir not ekleyeyim. Büyükbabam Selanik göçmeni. Bu nedenle kendimi Selanik'e ve Selaniklilere yakýn hissederim. Ama aslen Konya'ya dayanýyormuþ kökenimiz. Atatürk'ün de kökeninde Konya var. Kim bilir, belki de Atamla uzaktan da olsa bir akrabalýðým vardýr. Þimdi siz bana da sabetaycýsýn dersiniz. Deseniz n'olcak? Bunca önemli kiþiye sabetaycý diyorsunuz da n'oluyor. Onlar paralarý götürmeye devam ediyor; sizse bilgisayar baþýnda bir sonraki yazýmýzý bekliyorsunuz. Hayýrlý beklemeler, ne diyeyim baþka.


Posted By: Metehan

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1696
bakiniz daha cok bilgi var isteyene

http://youtube.com/watch?v=mfn_MO2xleE


Posted By: Metehan

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1688
Sen salaksan biz ne yapalim

mkemal in etrafi tamamen yalak ve dalkavuklardan olusan bir ekibi vardi.Ayrica hc bir diktatöre kimse sen busun diyemez derse kellesinin gidecegini bilir.kimse onun gercek yüzünü bilerek gözyasi dökmemistir.haksiz yere asila 1,5 milyon müslüman Türk ün katili serfsiz hain bir yahudi picidir.tüm medya goygoyculugu ile ve koruma kollama kanunlari ile 80 senedir deccal küfrü devam etmektedir.Türk milleti aslina döndügü gün anikabir yerle bir olacaktir tüm tr deki putlarla birlikte.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1652
Atatürk diktatör deðildi

Benim söylediklerime cevap mý bu þimdi? Atatürk'ün diktatör olduðuna kanýt, yabancý kaynaklarda diktatör olarak bahsedilmesi mi yani? Senin kendi kanýtlarýn yok mu? Yaþanmýþ olaylardan bahsetsene biraz. Hangi diktatör halký ile iç içe, bir sorun yaþamadan yaþamýþtýr? Hangi diktatör için 80 sene boyunca gözyaþý dökülmüþtür? Hangi diktatöre, yabancý devlet adamlarý tarafýndan (Bunlara Müslüman devlet adamlarý da dahil) övgü dolu sözler söylenmiþtir? Alýn Atatürk'ün diktatörlük konusundaki cevaplarý:

"1932 yýlýnda toplanan I. Türk Tarih Kongresi'nin sonunda Marmara Köþkü"nde verilen çay'da, öðretmenlerden birinin Atatürk'e "Paþam! Birçok Avrupalý muharrirler yazdýklarýnda, eserlerinde sizi diktatör diye nitelendiriyorlar. Buna ne buyurursunuz?" sorusuna verdiði cevap:

-Ben diktatör deðilim ve heveslisi de olmadým. Benim diktatör olmadýðýma þuradan karar veriniz, ben diktatör olsaydým siz bana bu soruyu soramazdýnýz!"

Bu da kendini normal bir vatandaþ olarak gören Atatürk'ün sözleridir:

"Ýzmir'de, halkla yaptýðý bir toplantýda söylemiþtir:

Efendiler, ben þimdi burada hazýrlanmýþ bir söylev verecek deðilim. Amacým halkla, kardeþçe sohbet yapmaktýr. Bu dakikadaki konuþtuðunuz kimse, Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný ve Baþkomutan deðildir; sade bir milletvekili ve sizi çok seven bir hemþeriniz Mustafa Kemal'dir.
Bu sebeple benden neler öðrenmek istiyorsanýz, serbest olarak sormanýzý rica ederim."

Kendisine "Büyük Atatürk! " diye söz yöneltilmesi üzerine söylediði söz:

"Ýsmime böyle riyakâr kelimeleri karýþtýrmayýnýz."

1935 yýlýndaki bir konuþmasýndan:

"Ben diktatör deðilim. Benim kuvvetim olduðunu söylüyorlar; evet, bu doðrudur. Benim arzu edip de yapamayacaðým hiçbir þey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsýzca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diðerlerini iradesine boyun eðdirendir. Ben, kalpleri kýrarak deðil, kalpleri kazanarak yönetmek Ýsterim."

1932:

"Benim yaþamýmý inceleyenler görürler ki, ben Mýsýr fýravunlarý gibi kendime mezar yaptýrmak için kýrbaçlar altýnda insanlarý sürmedim. Ben, memlekette uygulamak istediðim herhangi bir fikri evvelâ kongreler toplayarak, onlarla konuþarak bu fikirleri onlardan aldýðým yetkiye dayanarak uyguladým. Ýþte Erzurum, Sivas kongreleri, iþte Büyük Millet Meclisi bunun en canlý ifadeleridir."

1930:

"Kapýda duran nöbetçi bile benden korkmaz. Ýsterseniz kendisinden sorunuz. Korku üzerine egemenlik kurulamaz.Toplara dayanan egemenlik devamlý olmaz. Böyle bir egemenlik ve hattâ diktatörlük, ancak ihtilâl olursa geçici bir zaman için gerekli olur."

"Ben isteseydim derhal askerî bir diktatörlük kurar ve memleketi öyle yönetmeye kalkýþýrdým. Fakat ben istedim ki, milletim için çaðdaþ bir devlet kurayým ve onu yaptým."

Görüldüðü gibi, bu iftiralara en güzel cevaplarý, yine Atatürk vermiþ. Atatürk kendine diktatör diyecek deðil ya, diye de düþünebilirsiniz. O zaman Türkiye nüfusunun çoðunluðunun sözlerine inanýn: Atatürk diktatör deðildir! Bu iftirayý da sizin gibi birkaç radikal dinci ve dýþ basýn uyduruyor; ama elinizde bu iddiayý kanýtlayacak hiçbir uygulama yok. Belki þapka kanunu, harf devrimi, medreseleri kapatma gibi yenilikleri diktatörlük olarak görüyor olabilirsiniz; ancak bunda da yanýlýyorsunuz. Þapka ve giysi kanunu, modernleþen Türkiye'nin bir simgedir aslýnda ve daha sonra gelecek yeniliklere de bir nevi hazýrlýktýr. Ki fes ve sarýk yerine þapka gelmiþtir sadece. Bunlarýn kutsal giysiler olmadýklarýný (Hiçbir giysi kutsal deðildir. Dinen Kutsal Emanetler de kutsal deðildir) düþünürsek, þapkaya bu kadar karþý çýkýlmasý anlamsýz. Üstelik, 1828 yýlýnda fesin resmi þapka/baþlýk olmasýna, o dönemin aþýrý dincileri de karþý çýkmýþ, hatta 2. Mahmud'u "Gavur Padiþah" olarak ilan etmiþlerdi. Týpký þapka kanunundan sonra yaþananlara benziyor, deðil mi? Neyse, konu farklý yönlere sapmaya baþladý. Diðer düzenlemeler için de uzun uzun yazýlacaklar var; ama sadece gerekli olduðu için yapýldý demekle yetinelim.


Posted By: bir Türk

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1627
...

Bu adamlarin en önemli özelliklerinden bir tanesi, herkesi Yahudi ilan ederek iste biz Yahudiler bu derece güclüyüz iletisini herkese göndermektir (filimlerle'de yapiyorlar).

Simdi desek ki, tez, antitez, sentez, hemen aklimiza Marks gelir. Iyi de bu düsünce, bu isimle Marks'dan öncede vardi, "Kapital'de" bu isimleri kullandi diye onun mu oluyor. Diyecegim sudur, Ermeniler, Azerbeycan Türkleri'nin devsirilmis (dilleri degistirilmis) Ermeni'ler oldugunu, Yunan'lar Anadolu Türklerinin Devsirilmis Bizanslilar oldugunu iddia eder, arastirsak Norvecli'ler Almanlar'in devsirilmis Vikingler' oldugunu iddia ediyor olabilir.

Bizim durumumuz biraz farklidir, hic bir Azerbeycan Türk'ü Ermeni oldugunu iddia etmese de, biz de yönünü yolunu sasirmis, sövüp durdugu Yahudilerin amaclarina hizmet eden bir sürü "adam" vardir.


Posted By: Metehan

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1635
jewwatch

dünya yahudi liderler sitesinde senin mekemal in ne isi var cörcilin marx in stalinin yaninda bunlar hepsi bir soydan geliyor .bu gün fransa cumhurbaskani sarkoziy de selanikli senin meeeekemal de ne tesadüf degilmi ama o da yahudi


Posted By: bir Türk

Posted On: Jul 19, 2007
Views: 1638
...

Nefis yazi ve yorumlar.

Sormak lazim, simdi de babasi belli degil diyor, yahu simdiye kadar sabetay, ondan önce arnavuttu demiyor muydunuz? Yarin baska bir sey dersiniz.



Pages [ 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 ] Next Page ->