Total Comments 2362 | Start A New Comment
Post Info Comment
Posted By: kara

Posted On: Aug 31, 2007
Views: 1702
Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yah

anasýný bacýsýný babasýný gotunden siktiyim
in Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yahudi piçler. yahudi piç ata ibnenin ogullarý orrosbu piçi maskeni çýkarsana musluman turk kýlýgýna gýrýyosun sený atan yahudi piç ata ibnen de musluman turk kýlýgýna girdi mordahey veledisi kara menteþ alçak bokunun tureneleri ermeni kralý buyuk tigranýn köleleri, Romalý Büyük Komutan Büüyk Tigranýn Köleleri, ibne oðlu ibneler, sizin kutsiyetinizi sikim 1492 gelip vatanýmýzý elimizden aldýnýz. aMA allah rahmet yaðdýracak bu devran bole surmeyecek hepinizin amcýný sýkecem az kaldý. ama az kaldý.

Ha Bu arada Sagu nikli Kardesim guzel þeyler yazmýssýn.
Aþaðýdaki bok yahudiyi senýn yazýnda kopya ediyorum. Ulan Vatansever nikli bu gotveren senýn babanmý itoðlu yavþak alçak.

T.C. KÝMLÝK NUMARASI 15193014734 15193014734 , ÞÝRÝN , ÝNÖNÜ , 1958
SOYADI
ÝNÖNÜ
ADI
ÞÝRÝN
BABA ADI
NECMETTÝN
ANA ADI
FÝLÝZ
ADRES
GAYRETTEPE MAH./ BEÞÝKTAÞ/ ÝSTANBUL


Posted By: Servet

Posted On: Aug 31, 2007
Views: 1692
Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yah

anasýný bacýsýný babasýný gotunden siktiyim
in Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yahudi piçler. yahudi piç ata ibnenin ogullarý orrosbu piçi maskeni çýkarsana musluman turk kýlýgýna gýrýyosun sený atan yahudi piç ata ibnen de musluman turk kýlýgýna girdi mordahey veledisi kara menteþ alçak bokunun tureneleri ermeni kralý buyuk tigranýn köleleri, Romalý Büyük Komutan Büüyk Tigranýn Köleleri, ibne oðlu ibneler, sizin kutsiyetinizi sikim 1492 gelip vatanýmýzý elimizden aldýnýz. aMA allah rahmet yaðdýracak bu devran bole surmeyecek hepinizin amcýný sýkecem az kaldý. ama az kaldý.

Ha Bu arada Sagu nikli Kardesim guzel þeyler yazmýssýn.
Aþaðýdaki bok yahudiyi senýn yazýnda kopya ediyorum. Ulan Vtan ver nikli bu gotveren senýn babanmý itoðlu yavþak alçak.

T.C. KÝMLÝK NUMARASI 15193014734 15193014734 , ÞÝRÝN , ÝNÖNÜ , 1958
SOYADI
ÝNÖNÜ
ADI
ÞÝRÝN
BABA ADI
NECMETTÝN
ANA ADI
FÝLÝZ
ADRES
GAYRETTEPE MAH./ BEÞÝKTAÞ/ ÝSTANBUL


Posted By: Servet

Posted On: Aug 31, 2007
Views: 1642
Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yah

anasýný bacýsýný babasýný gotunden siktiyim
in Vatansever ve Barbaros nikli VE El_Kazad nikli yahudi piçler. yahudi piç ata ibnenin ogullarý orrosbu piçi maskeni çýkarsana musluman turk kýlýgýna gýrýyosun sený tana yahudi piç ata ibnen de musluman turk kýlýgýna girdi mordahey veledisi kara menteþ alçak bokunun tureneleri ermeni kralý buyuk tigranýn köleleri, Romalý Büyük Komutan Büüyk Tigranýn Köleleri, ibne oðlu ibneler, sizin kutsiyetinizi sikim 1492 gelip vatanýmýzý elimizden aldýnýz. aMA allah rahmet yaðdýracak bu devran bole surmeyecek hepinizin amcýný sýkecem az kaldý. ama az kaldý.

Ha Bu arada Sagu nikli Kardesim guzel þeyler yazmýssýn.
Aþaðýdaki bok yahudiyi senýn yazýnda kopya ediyorum. Ulan Vtan ver nikli bu gotveren senýn babanmý itoðlu yavþak alçak.

T.C. KÝMLÝK NUMARASI 15193014734 15193014734 , ÞÝRÝN , ÝNÖNÜ , 1958
SOYADI
ÝNÖNÜ
ADI
ÞÝRÝN
BABA ADI
NECMETTÝN
ANA ADI
FÝLÝZ
ADRES
GAYRETTEPE MAH./ BEÞÝKTAÞ/ ÝSTANBUL


Posted By: Meryem

Posted On: Aug 27, 2007
Views: 1653
hasiktir

Hasiktir ordan sen de Arap iti ozenti ne idugu belirsiz soysuz sopsuz pic oglu pic assagilik herif Turk kimligini birakip ummetcilik yapiyorsun, arabin sikini yalican nerdeyse, Islam'dan once Turkluk yok muydu, Musluman olmadan once Turkler Turk degil miydi sanki ikisi ayrilmaz ikiliymis gibi.

Bi de "Yahudi iti Mustafa Kemal'in izini sürmek isteyenler Israil'e gitsin" diyorsun.

Ben de derim ki;
Okuma-yazma dahi bilmeyen ilkel col arabi Muhammed'in izini surmek isteyenler Sudi Arabistan'a gitsin!

Sizin gibiler bu topraklara ait degil!


Posted By: Meryem

Posted On: Aug 26, 2007
Views: 1527
arap hayranlari siz de

cok iyi yapmis Ataturk keske daha da ileri gidip Islam dinini tamamen apacik yasaklasaymis. Bu guzelim Anadolu topraklarinda, medeniyetler besiginde ne isi var elin arabinin, col gocebesinin nefret dolu dininin?


Posted By: Türk Milleti Uyanıyor

Posted On: Aug 21, 2007
Views: 1553
işte yahudi diktatör Mustafa Kemal ve kemalistler

Bazıları şöyle der: Mustafa Kemal islam'a zarar vermemiştir. Asıl kötülüğü İsmet inönü yapmıştır diyerek daha az putlaştırılan inönü'ye suçu atmayı daha uygun görürler. Halbuki biz vesikalarla iyi biliyoruz ki İslam'a en büyük kötülükler 1920-1938 seneleri arası çoktan yapılmıştı bile. Bu devirlerde reisi cumhur ve tek adam kimdi diye soru sorulsa cevabı görülecektir: Selanikli yahudi diktatör firavun Mustafa Kemal..

Ayrıca 1932-1950 seneleri arasında Ezan, Hacca gitmek ve Kuran talim etmek, ve daha birçok islam emri yasaklanmışdı. Bu cürümler yapılırken Anadolu'nun idaresindeki diktatör kimdi? Tabiki yahudi diktatör firavun Mustafa Kemal.. işte vesikalar, işte hakikatler..:

www.belgehaber.com/haber.php?haber_id=88


Posted By: Metehan

Posted On: Aug 21, 2007
Views: 1595
Yahudi soyundan gelenlerin sonuda geliyor

Ülkemizde yaþanan bir probleme Baþbakanýn da katkýlarýyla etnik vurgu yapýlarak “Kürt Sorunu” denmeye baþlandý. Kürtler (Kürtçüler) kendi sorunlarýna bir isim buldular. Bu sayede içerde ve dýþarýda seslerini duyurabiliyor, haklarýný arayabiliyorlar.

Bu memlekette adý konmamýþ, tanýmlanmamýþ daha büyük bir sorun var….

Bu sorun bir azýnlýðýn sorunu deðil. Ülkenin sahibi, ana unsuru olduðu söylenen “çoðunluðun”, yani “Türklerin” sorunu. Bu sorunun görünür semptomlarý yok. Dahasý “sorunlu” olanlarýn pek çoðu bunun farkýnda bile deðil. Türkiye’de, ülkenin sahibi olduðuna inandýrýlmýþ; hamasi söylemlerle morali yerinde tutulan, ama adam yerine konmayan; en temel haklarýna bile rezerv konan; istenmeyen refleksler sergilediðinde tedip ve tahkir edilen, adýna (kara) “Türk” denen sorunlu bir çoðunluk bulunmaktadýr.

Türkler çoðunluk, Türkiye parlamenter bir demokrasi olduðu halde nasýl ve neden “Türk sorunu” var ülkede?

Türklerin demokrasi ile bir sorunlarý yok. Ancak Türkiye’de demokrasi sandýðýn dýþýna çýkamýyor. Sandýk dýþýnda kurulmuþ denklemler var. Sandýðý kuþatan ve sisteme hükmeden Türk’ün aleyhine kurulmuþ yapýlar var. Kurulu oligarþik düzenin demokratik yollarla dahi bozulmasý ihtimali karþýsýnda birileri cýngar çýkarýyor, kýyameti koparýyorlar. Türkiye’de millet iradesi bazýlarýnýn isteði dýþýnda tecelli etmiþse sonuçlar bir hüküm ifade etmiyor. Milli irade sandýða hapsediliyor. Zira bu ülkede sandýðýn, demokrasinin etrafý Yargýyla, YÖK’le, Silahlý güçlerle, fikir namusu olmayan entellektüellerle, ilkesiz basýnla ve kökü karýþýk aristokratik bir zümre ile sarýlmýþ durumda. Sandýðýn sözü ancak 2 hafta etkili oluyor. Memleketin son 100 yýlýna haciz koymuþ bu piþkin, aymaz, utanmaz zümre hiç bir þey olmamýþ gibi bütün yüzsüzlüðü ile yeniden sahne alabiliyor. Allah’dan son yýllarda özde-demokrat sesler duyulmaya, oligarþik azýnlýða söz söyleyenler çýkmaya baþladý.

YARSAV denilen kuruluþ yüzlerce teröristi affedip, Türk askerine silah sýksýn diye tekrar daðlara salan, sebep olduðu ekonomik krizle ekonomiyi batýran, ülkenin itibarýný tüketen bir Cumhur?baþkanýna gýkýný çýkarmazken, köþke bir (Kara) Türk’ün gelme ihtimali belirince „yargýlarýz!“ diyerek gözdaðý vermektedir. Üstelik Cumhurbaþkaný’nýn vatana ihanet dýþýnda hiç bir suçla yargýlanamayacaðý Anayasada açýk iken. Abdullah Gül’ün yargýlanmasýný isteyen YARSAV’ýn, Sezer‘in “vatana ihanet”le yargýlanmasýný isteyecek bir hukuk hassasiyetine sahip olduðunu sanýrsýnýz.

Gül’ün baþýna bu iþler www.ulkucu.org sitesine göre “Türk“ olmasýndan dolayý gelmektedir. Bu ülkede bir (Kara) Türk’ün devletin kilit noktalarýna geçmesi bazýlarý için büyük bir tehlike ve tehdittir. Ama hiç bir zaman „Sen bir Türk ve Müslüman olduðun için tehlikesin!“ demezler. Ýrtica Kara Türklerin önünü kesmek için kullanýlan en sihirli alettir. Bu malzemenin kullaným esnekliðini kaybetmemek için irticanýn tanýmýný yapmaya yanaþmazlar. Ýrtica mavalýna bir zemin bulabilirlerse darbelerle yeniden oyun kurmayý denerler. Bu ekibe göre (kara) Türkler PKK’dan daha tehlikelidir. Zira PKK’nýn ipi bunlarla bir yerlerde birleþmektedir. “Ulusalcý” tabir edilen çeteleri kullanarak Türk milletini speküle etmeye çalýþanlar da bunlardýr. Bunlara göre (Kara) Türklerin uyanýþý ve devlete, ekonomiye vs. yürüyüþü mutlaka durdurulmalýdýr. Yoksa saltanatlarý “bidon kafalýlar!”ýn iþgaline uðrayacaktýr.



Bu ülkede “Türk sorunu” vardýr, zira kabinesi ve milletvekillerinin ekseriyeti beyaz Türk olmasýna raðmen Menderese tahammül edilememiþtir. Ýhtilali müteakip Türkler asýlmýþ, kökeni karýþýklara dokunulmamýþtýr.



Bu ülkede Merkez Bankasý’na bir (Kara) Türk’ün baþkan olmasýna “Türkiye Türklerindir“ (her halde beyaz Türkleri kastediyor) logosunu taþýyan Amiral Gemisi ve avenesi karþý çýkmýþ, karýsý üzerinden Anadolu kadýnýný aþaðýlamýþlardýr. Bu kesim istedikleri gibi davranmadýðýnda vatandaþý “rüþte ermemiþ!”, “bidon kafalý!”, “göbeðini kaþýyan adamlar!” vs gibi sýfatlarla tahkir etmektedir.



Beyaz Türklerin son operasyonlarýnda panik ve acelecilik sezilmektedir. Zira kripto ecnebilerin kimlikleri ile ilgili sorgulamalar artmýþtýr. Bu karanlýk cenahlar Anadolu insanýný hem hýrpalamakta, hem de suçlamaktadýr. Ýllüstrasyon kabiliyeti çok yüksek bu zümre bir taraftan “Türk” kavramýný suiistimal etmekte, kullanmakta; diðer taraftan Türk’ü ezmekte, Türk’e hakaret etmektedir. Batý tarzý bir hayatý millete dayatmakta, fakat batýnýn evrensel ilkelerinden insanýmýzý mahrum etmek için anti-batýcý pozu vermektedir.



Bu ülkede Türk halk müziði daha düne kadar aþaðýlanýyordu. Türk sanat müziði 1950’lere kadar yasaktý. Hala konservatuarlarda Türk musikisi bölümlerini mercekle ararsýnýz. Bir Türk, çocuðunu Kur’an öðretecek kursa ancak 15 yaþýndan sonra gönderebilir. Dinini bilen, milletine sadýk bir Türk’ün ülkenin hassas kurumlarýna girmesi tehdit ve tehlike kabul edilir. Girdiði tespit edilirse bir þekilde uzaklaþtýrýlýr. Üst yargý organlarýna yaklaþtýrýlmaz. YÖK despotizminde Türk’ün mukaddesatýna sövenler makbuldür. Ülkeyi yurt dýþýnda temsil eden diplomatlar arasýnda (Kara) Türk pek nadirdir. Türkiye adýna uluslararasý kuruluþlarda görev yapanlar genelde Türk vatandaþý azýnlýklardan seçilir.



Memlekette etkileri örtülü bir “Türk sorunu” vardýr. Ve maalesef Türklerin pek azý sorunun farkýndadýrlar. Ülkenin adýnýn Türkiye olmasý, Türk bayraðýnýn altýnda yaþýyor olmamýz, TL kullanmamýz, resmi dilin Türkçe olmasý Türklere gaflete varan bir rahatlýk vermektedir. Birileri Türk zarfýný kullanarak Türkleri uyutmakta, eze eze yönetmektedir.

Türkiye “Kürt sorunu”ndan önce “Türk sorunu”nu halletmelidir. Ben bu sorununun Türkiye’nin bütün problemlerinin baþý olduðunu düþünüyorum.

Türkler sorunlarýnýn farkýna varýp bir çözüm üretmeyi baþardýklarýnda; ülkedeki Kürt sorunu da, terör de bitecektir. Suni sorunlarla ülkeyi meþgul eden, memleketi babalarýnýn çiftliði gibi kullanan aristokratik azgýnlara çekip gitmekten baþka yol kalmayacaktýr.

21 Aðustos 2007 Salý


Posted By: GÖKMEN

Posted On: Aug 21, 2007
Views: 1571
NE MUTLU MÜSLÜMANIM DÝYENE

KAHROLSUN LAÝKLÝK KAHROLSUN ATATÜRKÇÜLÜK KAHROLSUN DÝNSÝZ ÝMANSIZ YAÞAYAN YAÞATAN ADAMLARA KAHROLSUN BU KAFÝR DÜZENÝN ADAMI OLANA LALET UYANIN EY MÜSLÜMAN TÜRK KARDEÞLERÝM BU KAFÝR SEBATAYÝSTLER BAÞTA ATATÜRK OLMAK ÜZERE BÝZE NELER ETTÝLER NE ZAMAN UNUTTUNUZ MEYDANLARDA DAR AÐACI KURUPTA NE ALÝM NE PAÞALARIMIZI NE MÜSLÜMAN HALKIMIZI HATLETTÝ BI ATATÜRK PÝÇÝ ÞÝMDÝ GENDÝNÝ BÝLMEYEN ÝNSANLAR ANITKABÝR DENEN PUTANEYE GÝDEREK GUNAH ÇIKARIYORLAR MALESEF ONLARDA BU OLAYLARI BÝLSE ÝNANIN O PÝSLÝK YERE GÝTMEZLER ADAMLAR HER KILIÐA GÝRÝYOR BÝZÝM ÝNSANLARIMIZ ÇAHÝL OLDUÐUNDAN YANLUÞ ANLAMAYIN BENDE BÝLMÝYORDUM BU OLAYI BENDE ÇAHÝLDÝN ÖÐRENDÝM ÞÝMDÝ SÝZDE HERKESE ANLATIN BU YAHUDÝ SEBATAYÝST KAFÝRLERÝNÝN ÜLKEYÝ ONLARIN YÖNETTÝÐÝNÝ HERKESÝ BÝLMEK HAKKIDIR. ÞÝMDÝ ATATÜRK PÝÇÝ BÝR KERE MÜSLÜMAN DEYÝLKÝ NASIL TÜRK OLUYOR BÝRDE UTANMAZ ARLANMAZ ADAMLAR TÜRKLERÝN BABASI DEME ÇÜRETÝNDE BULUNUYOR ÞEREFSÝZ KÖPEKLER ÝNÞALLAH RAÞÝDÝ HÝLAFET DEVLETÝNÝ KURAÇAÐIZ OZAMAN ÝNSANLAR GERÇEKTEN ÝNSAN GÝBÝ YAÞAYACAK EÞÝTLÝK OLACAK NE MUTLU MÜSLÜMANIM DÝYENE


Posted By: Metehan

Posted On: Aug 18, 2007
Views: 1503
Yahudi kamalözü desifre etmeye devam ediyoruz

Sabetaycýlýk Hakkýnda Bazý Gerçekler
Sabetayizm konusundaki bazý iddialar aþaðýda yer almaktadýr.

Ülkenin rantlarýnýn arslan payýný gizli dayanýþma ile paylaþma
Gizli dayanýþma yöntemi ile politika ve sivil toplum örgütleri seçimlerine etki yapma
Gizli kimlik ile seçmeni aldatma
Siyaset, yargý, eðitim, basýn, ticaret, istihbarat gibi alanlarda üst düzey yönetimleri elinde bulundurma
Ehil ve lâyýk olmadýklarý halde köþebaþlarýna, önemli mevkilere hep kendilerinden olanlarý atama
Medyada tekel ve kartel kurma
Basýn yoluyla toplumun ahlak deðerlerini deðiþtirmeye çalýþma (Benzeme, Benzet)
Zâhiren Müslüman görünmelerine raðmen agresif (saldýrgan) þekilde Ýslâm dinine ve dindar Müslümanlara düþmanlýk etme
Devlet arþivlerindeki Sabetaycýlarla ilgili bilgi, belge ve dosyalarýn sinsice imha ve yok etme.
Topluluk çýkarýný, ülke çýkarý üstünde tutmak
Tüm partilerin üst düzey yönetimini ele geçirerek çok partili sistemi iþlemez hale getirme
Sabetaycýlar çoðu zaman bu iddialara cevap vermemiþlerdir ve gizli kalmýþlardýr bu yüzden bu iddialar gün geçtikçe toplum arasýnda yayýlmaktadýr.

Neden hala saklanýyorlar?
Sabetaycýlar, 1666'dan sonra asirlarca Osmanlý ve Cumhuriyet dönemlerinde -çogu zaman gizleseler ve içe kapansalar da- kendi inanç ve geleneklerini serbestçe yaþamýþlardýr. Gerek Osmanlý devleti, gerekse Cumhuriyet döneminde hiç bir takibata uðramamýþlardýr. Bütün bunlara raðmen kendilerini neden sakladýklarý hâlâ bilinmiyor.

1917 Selanik yangýnýnda Sabetaycýlýkla alakalý dökümanlarýn bulunduðu kütüphanelerin bir kýsmý yanmýþtýr. Bu yangýndan kurtulan belgeler nüfus mübadelesi sýrasýnda Ýstanbul'a getirilmiþtir. Ancak açýklanmayan bir nedenle bu belgeler þu anda cemaatin elinde olmayýp Ýsrail devletinin gizli arþivinde bulunmaktadýr.


Posted By: Metehan

Posted On: Aug 17, 2007
Views: 1515
Yahudi kamalöz denen picin gercek yüzü

http://gizlibelge.com/cindekitap.html


Posted By: Türk Milleti Uyanıyor

Posted On: Aug 15, 2007
Views: 1554
yahudi boku ingiliz kuklası ibne Mustafa Kemal...

İHANETİN VESiKASI: şerefsiz pis yahudi firavun Mustafa Kemal İngilizler'e uşaklık ediyor..

Türk ve İslam düşmanı yahudi kafir Mustafa Kemal'i "Vatanı kurtaran kahraman" diye 70 seneden fazla tüm milleti kandıran yahudi milliyetcisi yobaz kemalistlerin yüzüne şamar atan bir vesika...


Masdar: İngiliz Herald Tribune Gazetesi
Müellif: Martin Gilbert

DİPLOMATİK TARİH

Kasım 1938 Türkiye'nin şefi Kemal Atatürk'ün öldüğü tarihtir. O, 15 yıllık katı diktatörlüğü döneminde Türkiye'yi, halkı istemediği halde zorla batı medeniyetine götürmeye çalışmıştı. O, sarık ve çarşafı yasaklamış, İslam'ın kuvvet ve kudretini kırıp, hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti.

Atatürk'ün ölüm döşeğinde, üzerinde en fazla düşündüğü mesele; kendisinden sonra programını uygulayabilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu.

Bunun için zamanın İngiliz büyükelçisi Sir Perey Loraine'i İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'na çağırdı. İkisi arasında geçen konuşmalar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli konuşmalar ilk olarak Piers Dixon'un babası (Sir Perey Loraine) hakkında hazırladığı "Double Diplomat" (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da "Hute-Hisson Yayınevi" tarafından yayınlandı.

Piers Dixon'un dökümanları arasında Sir Perey Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax'a gönderilmiş bir telgraf da vardı. Telgraf İngiliz tarihinin en önemli senetlerinden birisi idi. Loraine, ölüm döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu.

Bu vesikada Loraine, Lord Halifax'a şunları yazıyordu:

"... Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki doktorla, hemşirenin tedavisi altında gördüm. Ben girdiğimde, başkan, hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini söyledi.

Ondan sonra, ekselansları benimle yavaş yavaş, fakat dikkatlice konuşmaya başladı. Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini, "Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini" ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi. Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu. Kendisine müsbet bir cevap vermemi istiyordu.

Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım. Ama bu, son mulâkatım olabilirdi. O uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti. Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.

Ben sanki "Türkiye'nin başbakanıymışım" gibi benimle, çok sade ve serbest bir şekilde meşveret ediyordu. Onun bir başkan olarak ölümünden önce, kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı. Onun en büyük arzusu kendisinden sonra "Türkiye'nin başkanı" olarak onun vazifesini üzerime almam idi. Teklifi karşısında benim nasıl bir cevap vereceğimi bir an önce öğrenmeyi istiyordu.

Düşünceli bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişten sonra ekselanslarına "Bütün istek ve duygularımı kelimelerle anlatmaya yetkili değilim!" şeklinde cevap verdim. Gerçekten o anda çok şaşırmış bir şekilde düşünüyordum; hatırladığım kadarıyla yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin düşünecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım.

Ekselansları yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu.

Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu. Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum. Ekselansları ise, şimdi benden kesin bir cevap istemekteydi. Kendilerine şu cevabı verdim : "İdarî işleri iyi yapıp yapamıyacağımdan şüphe ediyorum. Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı'nı yüklenmek mesuliyeti ile İngiltere Büyükelçiliği arasında çok büyük fark vardır. Tecrübe ve kabiliyetlerimin, ancak elimdeki işi yürütmek için aranan imtiyazlar olduğunu biliyor; bunun için kesin bir şekilde ve üzülerek teklifinizi kabul edemediğimi bildiriyorum!"

Ben konuşmamı bitirdikten sonra ekselansları çok heyecanlandı ve yatağına tekrar gömüldü, hizmetinde bulunan hemşireleri çağırdı (ve derin bir uykuya daldı).

Ekselansları ikinci defa konuşmaya başlayabildiğinde kendisine bildirdiğim kararda etkili olan hususları idrak ettiğini söyledi. Durumu henüz verdiğim cevaptan çok üzüldüğünü söyleyebilecek kadar iyi idi. Benden başka bir cevap alamayacağını anlayınca "Başkanlık" için İsmet İnönü'yü tavsiye etti.

Atatürk sonra dirseklerine dayanarak doğrulmaya çalıştı ve ellerimi sıktı, gelecekte de Britanya ve Türkiye ilişkilerinde faal roller oynayacağımı belirterek teşekkür etti ve kendinden tekrar geçti. Bu teklifi reddedişimin isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum. Eğer yapmış olduğum teşebbüslere dair ekselanslarından te'vidli bir mesaj alabilirsem çok müteşekkir ve mesrur olurum.

Lütfen Kral'a da bildiriniz!.."


* * * * *


YAHUDİ DİKTATÖR FİRAVUN MUSTAFA KEMAL'İN KOMÜNİZM TUTKUSU


Kazım Karabekir'in "İstiklâl Harbimiz" isimli kitabından bu mevzuda Mustafa Kemal'in Kazım Karabekir'e yazdığı telgrafı ve onun bu telgrafa cevabını aynen iktibas ediyoruz:

-- Şifre Zata Mahsustur!

Amasya: 23/6/1335

15. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir Paşa Hz.

1. (...)

2. (...)

3. Bolşevizmin sureti telakki ve tecellisi dahi müzakere edilerek esasen Kazan, Ornburg, Kırım vesaire gibi ahaliyi islamiye bunu kabul ederek diyanet an'ane gibi işlerle zaten alâkadar olmadığından bunun memleket için bir mahzuru olmayacağı düşünüldü. Yalnız 17 Haziran 1335 ve bilâ numaralı şifre ile mütalâai aliyeleri etrafında düşünülerek hakikaten bolşeviklerin daha müessir bir vaziyete girmeleri halinde bitaraf görünmek azmile itlâf kuvvetlerini memleketimizden uzaklaşmaya icbar ve aksi takdirde vatanımızın bolşevik payı istilasında kalmak tehlikesine sebebiyet vereceklerini iddia etmek ve ona göre icabatı fiiliyesine kalkışmak muvafık olacaktır.

Diğer taraftan ilk teklifin herhangi bir suretle Bolşevikler tarafından yapılmasına intizar etmeyerek derhal o havaliden dahil doğru mütenekkiren gönerilecek bir kaç kıymettar zatın vasıtasile hemen müzakereye girişmek anlaşmak pek muvafık. Bu suretle Bolşeviklerin bizim memleketimizin dahiline kesretle ve kuvvetle girmesine lüzum olmaz. İşbu gaye için zaten bu memleketin kudreti milliyesi hazır olduğu beyanile yalnız şimdilik mütenekkiren mesela bazı murahhaslarının kabulü ve müstakabel vaziyetlerimiz, eslâha, mühimmat ve vesaiti fenniye ve para ve leddelhaca insan vermek gibi işler üzerinde müzakerat yapabilir.

Bu suretle anlaştıkdan sonra kendilerini memleketi terk etmeleri için bir silah makamında kullanmak tasavvuru aileri vechile pek musip olur. En son istila ve vaziyetin Bolşeviklerin kendilerine karşı İngilizler'le beraber muhasım vaziyeti alan Ermeniler hakkında ne düşündüklerinin ve Bolşevizm ve buna müteallik hedefler uğrunda nakdî fedakârlığa ihtiyaç olacağına göre bu maksadı kullanılacak paranız ve vilayete ahiren mürettep tahsisatı mestureden istifade kabil olup olmadığının ittiba buyurulmasını rica ederim. İş bu telegrafnamenin tarihi vusulünün iş'arı da mercudur efendim.

3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal --


-- Mustafa Kemal Paşa'dan 23 Haziran'da aldığım şifrenin 3'üncü maddesi Bolşevikliğe karar verdiklerini ve benim 17 Haziran şifremin bu felaketi kararın önüne aldığını gösteriyor.

Erzurum, 17.06.1335

Zatîdir!

C. 16/6/1335 Gayet müstaceldir. Ve zata mahsustur!

Vaktinden evvel yapılacak bir hareket Birinci Ordu Müfettişliği kıtaat ve devairini ve İstanbul müessesatını ve kıymetli şahsiyetleri mahvedebilir. Bunun için herhangi bir hareket kendiliğimizden değil haricin tazyikiyle olması daha muvafık olur. Ve cihan efkâr-ı umumiyesinde dahi yeniden fena bir mevki tutmuş olmayız. Halen mühim olan husus ihzaratla beraber kıymetli vücutların İstanbul'dan çıkarılması ve bir takım kıtaatın lağvı cihetine gidilmemesidir. Bolşeviklerde yakında temas hasıl olunca maksat ve hedefleri anlaşılacak ve memleketimizi bilcümle itilaf kuvvetlerinin tahliye etmesi yani ne itilaf ve ne de Bolşevikler tarafından bitaraflığımızın ihaline sebebiyet verdirilmesi talebine bize hak verdirecek ve bu suretle bitaraflığımızı ihlal ve hakkımızı tanımayanlara karşı silaha sarılmak meşru olacaktır. Mütalâat ve tasavvuratı acizin berveçhi bala olduğunu arz eylerim!

15. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir --


Tabib Rıza Nur da bu mevzuda şöyle diyor:

...Derken bir yevm Heyet-i Vekilet ictima etti. Mustafa Kemal söze başlayıp şunları söyledi: "Arkadaşlar! Biliyorsunuz çok zamandır komünist teşkilatı ile meşgulum, herşeyini yaptık. Mükemmel bir kuvvet olarak Yeşilorduyu vücuda getirdik. Bu memleket ancak, Bolşeviklik ile kurtulur. Artık zamanı gelmiştir. Kararınızı verin. Türkiye'nin Bolşevik ve Komünist olduğunu cihana resmen ilan edeceğim!" dedi...


* * * * *


Yahudi kafir firavun Mustafa Kemal bir İngiliz ajanıdır. Başka bir vesika daha..


Masdar: İstiklal Harbimizin Esasları
Müellif: Kazım Karabekir, Timaş Yayınları, 1991

- sahife: 238-239:

Harekete geçelim, geçmeyiniz münakaşası büyük bir dosya teşkil eder. Bunların en mühimi 12 Nisan tarihli Mustafa Kemal Paşa'nın şifresinin 2. ve 3. maddelerinde görülür:

"2- Ermenistan'a taarruz hareketimizi Itilaf devletleri ve Amerika harp ilanı kabul edecek ve ihtimal ki memleketin Batı kısımlarından ve büyük bir ihtimalle Trabzon'dan taarruza geçeceklerdir."

ve 3. maddesi:

"3- Trabzon'a terk olunacak kuvvetin bir Ingiliz çıkartmasına mukabele ve müdafaa edememesi halinde bütün memleket dahilindeki tereddüdün aleyhimize gelişmesi akla geliyor." mütalaalarıdır.

Benim elimde Kolordu namı altında eski 9. Ordunun iki Kolorduluk kuvveti vardı. Plan gereği bana daha iki Kolordu verilecek iken en yakın biri dahi verilmiyordu. Ben de itiraz etmiyordum, çünkü Gürcü Ordusunu Bolşevikler tuttuğundan bana eşit olan Ermeni Ordusunu birkaç taarruzla harp dışı edebileceğime kanaatim vardı. Bunu defalarca Mustafa Kemal Paşa'ya da anlatmıştım. Ermeni ve Gürcü Orduları Ingilizlerle de takviye edilmiş bir halde iken kışın bile Kafkasya'ya taarruzu isteyen Mustafa Kemal Paşa'nın şimdi önüme bir takım mahzurlar yığmasının sebebini anlamıştım: O, Rawlinson'un bana yaptığı ve benim de Hey'et-i Temsiliye'ye bildirerek sakınılmasını istediğim İngiliz'in, "Cumhuriyet teşkil ederseniz yardım ederiz." vaadine inanarak Büyük Millet Meclisi Başkanlığında Ankara'da kalıp işi siyasi cepheden hal edeceğini sanıyordu.


Posted By: El_Kazad

Posted On: Aug 15, 2007
Views: 1544
Siktirin gidin

Ülkeyi beðenmiyorsanýz siz de siktirin gidin bu ülkeden. Pis yobazlar sizi.


Posted By: Türk Milleti Uyanıyor

Posted On: Aug 14, 2007
Views: 1538
vatansız yahudi ye

yazdıklarımızı begenmiyor isen siktirir gidersin, seni burda zorla tutan mı var.. pis yahudi.


Posted By: Vatansever

Posted On: Aug 13, 2007
Views: 1516
...

Sýkýlmadýn mý sürekli ayný þeyi bir kez daha kopyalayýp yapýþtýrmaktan? 10 mesajýnýzdan 9u küfür bir tanesi de bu yazýnýn bir kopyasý daha...
Komiksiniz.


Posted By: bir Türk

Posted On: Aug 13, 2007
Views: 1502
...

Bayragimiz Göktürk bayragidir. Ay ve yildiz diger ülke bayraklarina bizden gitmistir.

O kadar.


Pages [ 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 ] Next Page ->